28 Temmuz 2017 Cuma

HARBİYE AÇIK HAVA KONSERLERİ / SILA

Yaklaşık iki yıl aradan sonra ilk defa harbiye konserleri sayfasını gezmeye başladım. Malumunuz hamilelik doğum falan derken tüm kültürel etkinliklerden çok çok uzak kaldım. Hala da sinemaya tiyatroya sadece el sallayabiliyorum. ( Çalışan anne olunca bebeğimi bu tür etkinlikler için bırakacağım düşüncesi bile adamı vicdan azabından öldürüyor çünkü !!! )
Neyse kalbimin sesini dinleyip geçen yıl ben lohusalıktan geberirken tarkan konserinden bana bir sürü video gönderip kanser eden kız kardeşlerimle Sıla konserine gitmeye karar verdim. Çünkü pek çok sevgili eşim Sıla'yı sevmiyormuş. Onu ve bebeğimi evde bıraktım ama ağlamamaya çalışarak :D ( The Analık !)
Sonrası bir rahatlama ve Harbiyeye Varış. Malumunuz Sıla Konser biletleri baya bir tuzlu biz de 125 TL 'lik biletlerden alıp arka bölümdeki yerlerimize paşa paşa oturduk. Ve başladık Konseri beklemeye. O bekleme anını seviyorum. Etrafında koşuşturan insanlar yer göstericileri kahve su satıcıları. Zaten bir yere geç kalma düşüncesine tahammülüm yok. Konser başladıktan sonra elini kolunu sallaya sallaya gelen insanlara da hayretle bakıyorum (Kardeşim o kadar para vermişsin biraz acele et değil mi ama ) !!!
Neyse önce bir sunucu bu gecenin harika geçeceğini yaklaşık 35 şarkı dinleyeceğimizi söyleyince daha bir kurulduk yerimize. İşte o kırmızı kadife perdelerin açılma anı...
Sıla ve ayrılmaz ikilisi Efe Bahadır... Sadece ikisi bir gitar ve iki koltuk harika bir şarkı... Üniversite zamanından hayaller imiş birlikte evde şarkı söyler gibi Harbiye de şarkı söylemek... Ama Harbiye tıklım tıklım her sanatçıya nasip olmaz orayı öyle doldurmak. Ben gururlandım oturduğum yerde... Böyle bir açılış fikri çok şahane bence.
Sıla konserini üç bölüme ayırmış. İlk bölümde prensesler gibi süzüldü sahnede en güzel parçalarını söyledi. Her parçada ayrı bir mest olduk. Bazı sanatçılar sahnede konuşmayı da çok seviyor ama Sıla öyle değildi. Bir kaç küçük not bir kaç anı bu kadar sıkmadan insanları... Bence en güzeli de bu insanlar oraya daha çok müzik dinlemeye gidiyor çünkü.


Daha sonra bir küçük ara ve 2. bölüm bizlerle... Sıla bu sefer çok güzel mavi bir elbise ile karşımıza çıktı. İkinci bölüm birinci bölüme göre daha sakindi sanırım geçiş olarak kullanılıyor bu bölüm. Ama Sıla bize en büyük sürprizini ikinci bölümde yaptı. Yeni bir şarkı ve Mabel Matiz. Ki ben deli Mabel hayranıyım hem adamı canlı dinliyorum hem de en yeni şarkısı ile konser konusunda güzel bir seçim yapmışız :)  İki güzel ses bizi mest etti ve konserin son bölümüne geçtik.


Son bölümde çok şık ve daha maskülen bir kostüm tercih eden Sıla bence biraz da kişiliğini ön plana çıkarmış gibi. En güzel en baba şarkılarını son bölümde söyledi ve biz konser ahalisini hayaller aleminde bırakıp veda etti. Bense konsere bayıldım nasıl iyi geldi anlatamam o havayı solumak bile yetti keyfimin yerine gelmesine. Yaz geceleri nasıl güzel nasıl cıvıl cıvıl... Ah Yaz ne güzel mevsimsin...

İşte böyle sevgili okurum eğer olur da fırsat bulursan mutlaka gitmelisin Sıla konserine. Müzik ve ses anlamında çok güçlü bir sanatçı. Bense konser boyu bu kadın ne yaşadı da bu şarkıları yazdı bu nasıl bir acı nasıl bir aşk ki bu kadının kalbini böyle söze döktü diye düşündüm durdum. Ha bir de acaba Ahmet Kural Sıla'dan uzun mu diye de çok düşündüm şükür uzunmuş bir rahat ettim :D
Eğer hala oralardaysan hoşça ve huzurla kal sevgili okur. Şimdiden iyi hafta sonları...

Çok çok dip not: Resimler alıntıdır.

26 Temmuz 2017 Çarşamba

DEPRESYONDAYIM !

Nedendir bilinmez şu son bir haftadır işe ayaklarım geri geri gidiyorum. Ve saçma bir şekilde bu ara çok çok saçma hatalar yapıyorum.
Kafam nerede acaba !
Bir sıkkınım bir bunalımdayım sanırım depresyondayım :(
Beni depresyona sokan sanırım bu yaptığım küçük hatalar...
Hırslı olmak başarılı olmayı istemek her zaman iyi gelmiyor işte... Kafam o kadar yoğun ki oğlumuda çok özlüyorum...
Of... Çalışan annelerin telkinlerine ihtiyacım var sanırım...
Her zaman böyle değildi ama bu ara çok yoğun şekilde evde mi olsam diye düşünmüyor değilim :(
Umarım geçici bir dönem deyimdir çünkü işimi çok seviyorum.
Bir iç döküş yazısı okudun sevgili okur hoşça ve huzurla kal....

18 Temmuz 2017 Salı

ARABA SEVDASI

Recaizade Mahmut Ekrem benim kocamı (bana göre kocam kelimesi fazla kaba eşim kelimesi fazla kibar ne desem bilemedim ) görseydi bu kitabı tekrar yazardı. Abartmıyorum !
Merhaba sevgili okur hızla giriş yaparak son iki hafta içerisindeki olayları anlatacağım...
Pek sevgili kocam yaklaşık olarak 6 yıldır aynı arabayı kullanıyor biz sevgili iken almıştı ( o zaman böyle bir adam olduğunu anlamamışım :D ) Son bir yıldır da benzinli ve manuel vites olan arabamızı dizel ve otomatik vites bir araba ile değiştirmeyi düşünüyorduk. Malum yaz geldi uzun yolculuklar yapma zamanı bu isteğimizin üzerine düştük ve ciddi ciddi arayışa girdik. Yani kocam girdi ben değil!


Neyse sevgili okurcum önce kendi arabamıza bir çeki düzen verdik ve internette ilana koyduk aman Allahım daha bir gün olmadan arabamıza alıcı çıktı bile ama kocamın telefonu susmuyor anlatamam. Ne meraklısı varmış meğer. Gerçi aracımızı alan kişi gerçekten çok şanslı tertemizdi çünkü hatta satarken baya vicdan yapmadık değil ilk göz ağrımız nede olsa...
Bu arada bende bir çılgınlık yapıp biri yetmezmiş gibi kendi ailemle de tatil yapayım dedim. Her ne kadar bebekli olunca tatil olmasa da. Neyse hava değişimi falan diyerek kendimi avuttum. Ve eşim İstanbul'da kaldı. Bu arada deli gibi araba arıyor bana söylemiyor ama gece 2'lere 3'lere kadar araba aramış. Allahım ya resmen devlet meselesine döndü arabamız satıldığı için araçsız kaldık adama dert oldu bu hafta o araba alınacak dedi de başka bir şey demedi. Bir ara ciddi bir şekilde araç içerisinde u ledlerin ne işe yaradığını anlatıyordu. Bense ona karanlıkta far görmüş tavşan gibi bakıyordum. Benim için araç gitsin yeter u led ne ya ?
Bir akşam karar verdi, Giresun'a gidecekti sırf bir araca bakmak için. Neyse güç bela vazgeçirmişler ve şansa çok iyi bir araç düşmüş. Ama bana bir anlatışı var yok şöyle özellikleri varmış yok rengi böyleymiş aman nasılda güç bulmuş herkes gelip arabaya bakıyormuş.
Bu erkekleri de anlayan beri gelsin müze ziyareti yapar gibi arkadaşlarını getirip arabayı gösteriyor ve ben yine olanları hayretle izliyorum. Neyse biz tatilden döndük ve ilk kez arabamıza bineceğiz. Otomatik aracı biraz da ben kullanayım diye aldık ama kıyıp da bana nasıl verecek merak içerisindeydim. Neyse bindik arabaya. Ben zaten böyle yeni olan şeyden baya korkarım başına iş gelir nazar değer falan diye tutturdu bana gel kullan diye bende etme eyleme sen biraz hevesini alda ben sonra kullanırım dedimse de dinletemedim. Neyse geçtim direksiyonun başına yarabbim adam susmuyor. Ki ben zaten gün içerisinde aktif şekilde şirket araçlarını kullanıyorum. Yok vitesi böyle çek yok aynayı böyle yap. Neyse koyulduk yola vay efendim neden su olan taraftan gitmişim araba kirlenmiş vay efendim kasise hızlı girmişim. Ve birden de bir çukura girdim adam delirdi resmen ! O kadar konuşuyor ki görmedim ya bildiğin çukuru görmedim. Sonra işte kadın şoförler şöyleymiş de böyleymiş de aman biz trafiğe çıkmamalıymışız da daha neler neler sanki gittim vurdum arabayı. Böylelikle araba kullanmaya nasıl tövbe edilir görmüş oldun sevgili okurcum. Adam resmen araba ile aşk yaşıyor her akşam farklı bir özelliğini dinliyoruz. Bakalım ne zaman son bulacak bu araba sevdası.
Allah bu erkeklere akıl fikir versin biz kadın şoförlerde bolca sabır.
Ve hoşça huzurla kal sevgili okurcum...



4 Temmuz 2017 Salı

SEVGİLİ GÜNLÜK 2

Merhaba pek sevgili okur...
Yine güzel yorucu günleri geride bırakıp içimi sana dökmek üzere ekran başında aldım yerimi.
Zaman ne de çabuk geçiyor, gelsin diye beklediğin günler bir bakmışsın çoktan yaşanmış bitmiş bile.
Çok güzel bir bayram tatilini geride bırakırken ardında bolca yorgunluk ve yıkanacak çamaşırlar kaldı. Ayrıca bu 9 gün olmayan bayram tatili de biraz şov bence yapın şöyle tüm haftayı tatil hem millet biraz mutlu olur ! Yetkili mercilere gözdağını da verdiğimize göre yolumuza devam edelim.
Bu yaz ilk çocuklu tatilimizi yapacağım için hem heyecanlı hem stresliydim ya hasta olursa ya güneş çarparsa ya denizi sevmezse ya şöyle olursa ya böyle olursa diye diye düştük yollara.
Ben hiç bir zaman bir otele gideyim yan gelip yatayım mantığında bir tatilci olmadım. Zaten o kadar parayı da oralara veremem. Ben versem eşim de kalp krizi geçirir zaten !
Hasılı velkelam harıl harıl bloglardan çocuklu tatilde yanımıza almamız gereken şeyleri okudum ve listemi hazırladım öncesinde sıkı bir alışverişe çıktım. Bu arada bu da benim ilk tesettürlü yaz tatilim olacaktı. Kendime bir tesettür mayo aldım uzun aramalarım sonucu ( ilk gittiğim yerden aldım ) Fatih Adap Mayo dan kendime, içinde mutlu hissettiğim bir tesettür mayo aldım. 
Sonra bebek için alışveriş güneş kremi mayo deniz için bez o bu şu derken tatil parasını neredeyse alışveriş de bitiriyordum !


Oğlum için mustela'nın güneş koruyucusunu kendimde çok fazla yanmak istemediğim için avene'nin güneş koruyucusunu aldım ve de çok memnun kaldım. Deniz alışverişinin oğlumla ilgili kısmını e-bebek ile hallettim mayo bez şişme oyuncaklar kova kürek...
3 gün öncesinden başladım bavul hazırlamaya yıka ütüle koy aman onu unutma aman bunu unutma en son pek sevgili eşim evi neden yanımızda götürmüyoruz dedi. Kendini bazen yük taşımak için dünyaya gelmiş olarak görüyormuş. Ne yapabilirim aceeebaaağğğ ! 
Öyle böyle derken gece 12 de yola çıktık. Gece olmasını ben istedim en azından oğlum uyur diye ki yerinde bir tercih olmuş genel olarak uyudu uyanınca da emdi daha o tam uyanmadan biz gideceğimiz yere varmıştık zaten.
Tatil öncesi bir pansiyon ayarlamıştık yeme içme işi ise her gün başka yerde. Her yıl aynı yere gidince nerede ne yenilir artık çözdük.
İlk yolculuğu şükür sorunsuz hallettik. Tatilimiz çok güzel geçti oğlum ilk başta denize çok anlam veremeyip korksa da gittikçe alıştı. Deniz saatlerini uyku saatine denk getirdik ona muhteşem dechatlone sandalyelerimizden yatak da yaptık. Zaten yarım saat uyanıp kalkıyor. Yanıma tarhana almıştım ki oğlumun en sevdiği çorba olur kendisi. Pişirme işi de çok kolay oluyor beni baya bir yükten kurtarmış oldu. Öğle yemeklerini de bu şekilde hallettik bazen de yoğurt yedi zaten sıcaktan insan pek bir şey yiyemiyor. Sonrası bol deniz ve güneş. Akşamları da bol bol gezme uyku saatleri de serbestti tatil boyunca zaten uykudan nefret eden bir oğlum olduğu için pek bir kaybı olmadı :D Dönüş yolu malumunuz bayram trafiği biraz eziyet çektik ama bunu kabullenip yola çıkmıştık :( Sağ salim evimize döndük ve ilk tatilimize 5 üzerinden 4 buçuk verdim :D Tabi ki yorgunluktan öldük yok öyle uyuyayım aman dinleneyim hikaye biraz. Hele çocukla imkansız !
Eve döndüğümüz gün kabus gibiydi bir ara çamaşır makinesi hiç durmayacak sandım :D Ha bu arada tesettür mayolu ilk deniz deneyimimde bence başarılıydı sadece bir kere bir daldım bir çıktım başımda bone yok sıyrılmış meğer dalmamak gerekiyormuş onu anladım çünkü çok kolay çıkıyor kafadan bone. Allah'tan fazla bir kalabalık yoktu da beni gören olmadan kafamı kapatabildim.
İşte böyle sevgili okur sonrası bildiğin kürkçü dükkanına dönüş işler ve de güçler...
Geride bol güzel anı bıraktık önemli olan da bu sanırım şimdilik veda zamanı hoşça ve huzurla kal umarım oralarda her şey yolundadır...

Diğer yazım için tık tık