18 Ekim 2024 Cuma

ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE BİLMEM Kİ NEMSİN !

 Cuma günleri eskiden sevdiğim şiirleri paylaşıyordum.

Bu ara çok sevdiğim bir şiir var işte onu da seninle paylaşayım istedim sevgili okur.

Şiirimiz Yavuz Bülent Bakiler'den geliyor.

Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla

Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla




Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle
Çarpsam kara sevdayı
En azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı
Anlarsın kemendinle

Kaç defa çıkıp gittim
Buralardan yeminle
Ama her defasında
Geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür
Nazla, sitemle, kinle
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle

Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin

Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin...


Fonda Emel Müftüoğlundan Kal benimle dinle sevgili okurcum.

Sevgilerle...

SEVGİLİ GÜNLÜK - 15

 Bloğumu hep özlüyorum.

Sanırım kapatmama nedenim bu.

Hala okunuyor oluşu kısmında da şaşkınım.

Bana yazma isteğini geri veriyor.

Ne kadar uzun zaman oldu sevgili okur. Çocuklar büyüdü mevsimler değişti. Kimler geldi kimler geçti.

İçimizde kocaman bir boşluk ile birlikte yaşamaya çalışmak da en zoru.

Sanki hala oradaymış gibi. Uzak bir yere gitmişte dönecek gibi...

Ama yaşıyoruz. Gülüyoruz geziyoruz eğleniyoruz. Yaşamak zorundayız gülmek ağlamak zorundayız. 

Neler mi oluyor son zamanlarda.




Küçük oğlum bu sene 1. sınıfa başladı. Yeniden aynı sürece şahit olmak tuhaf ilkine göre hep daha sakinim tecrübesizlik gerçekten çok kötü çok çok kötü.

Eşim ufak bir kaza geçirdi dizi döndü bir kaç aydır bununla uğraşıyoruz. Sanırım tedavisi biraz zaman olan bir süreç. Sabırsız bir eşim olduğu için biraz kafalar gidik bu ara.

Çocuklar hala bebeklik yataklarını ve mobilyalarını kullanıyorlardı. Okula başladıklarında bu sürece gireceğim diyordum kafamda sürekli bir erteleme halindeydi bu düşünce.

Ama ikisi de ödev yapmaya başlayınca el mecbur yeni oda yapımına girdik. Sonunda süreç dün tamamlandı ve çocuklar göçebe yaşama son verdi.

Kitap okumaya çalışıyorum. Geçen yıl sadece iki kitapla kapatmışım bu sene bunu yıktım şükür. Asya tarzı kitaplara gidiyor bu ara hep elim şükür dizileri gibi kitapları da içimizi ısıtan türden.

Gelecek hafta bu kız 34 yaşında olacak. Uzaktan kendime bakınca inanamıyorum çünkü içim hala o kadar genç ki. Sürekli kendimi kırtasiyede ıvır zıvır alırken buluyorum. Boya kalemlerine bayılıyorum. Elbiselerden eteklerden çok hoşlanıyorum. Geçen acaba yaşlanınca nasıl giyinirim eleştirirler mi beni gibi bir düşünce ile buldum kendimi.

Hof sosyal medyada çok vakit geçiriyorum. Haddinden fazla hakkettiğinden fazla gözlerime yazık ama bağımlılık resmen.

Ve yepyeni bir bağımlılığın kızıl goncalar. Bu diziyi izleyebilmek için pazartesi akşamları beni ve gayretimi görmenizi isterdim :D Tabi ki Cünzey fanıyım amma velakin en sevdiğim karakter Sadi Hüdai. :D

İşte böyle sevgili okur. Umarım oralarda bir yerlerdesin ve bu yazıyı okursun. Şöyle oturmuşuz

da son zamanlarda neler oluyoru anlatmışım sana sahi sen nasılsın ne var ne yok oralarda.

15 Mart 2024 Cuma

UZUN ZAMANDAN SONRA

 Geçen yaz başında çok ani şekilde babamı kaybettik.

Hayat belli süre durdu.

Ben hala ve sanırım daima 33 yaşımda kaldım kalacağım.

Ne hissettiğimi kendime bile anlatmak zor. Yazmak daha da.

Bugün tesadüf bloğuma girdim ve sayfamın bir günde yüz defa okunduğunu gördüm.

İçimdeki yaz uyanır gibi oldu ve kendimi burada buldum.

İçimi dökemem belki ama kafamda uçuşan düşünceleri buraya not edebilirim.

Umarım oralarda her şey yolundadır sevgili okur.