Vakit tamam sizi terk ediyorum...
Bütün alışkanlıklarımdan geriye...
2 çocuklu bir hayatı seçiyorummmmmm.... Doymadım inan doymadım uykuyaaa.... ( Müzikli hayal edin lütfen ! )
Evet pek sevgili okurcum o gün bugün...
Ben size kısa bir sezon finali vereceğim umarım beni Game Of Thrones'un yeni sezonunu bekler gibi beklersiniz...
Bakalım beni nasıl ve ne durumda günler bekliyor merakla izleyeceğim kendi hayatımı :)
Umarım siz de ben yokken hep çok iyi mutlu ve sağlıklı kalırsınız...
Yeniden ne zaman yazarım hiç bilmiyorum. Sadece sizden bol bol dua bekliyorum...
Umarım yeniden buluştuğumuzda harika bir yazı ile geri dönerim...
Şimdilik Hoşça ve Huzurla kalın...
15 Ağustos 2018 Çarşamba
SEZON FİNALİ
26 Temmuz 2018 Perşembe
SOĞUK KAHVE
Tamı tamına 34. haftadan sesleniyorum sevgili okur.
Burada durumlar çöl sıcakları....
Yanıyorum... Bildiğin yanıyorum... Sıcak çok sıcak hatta daha da sıcak olacak...
Onun dışında bebişkomuz için alışveriş yaptık yavaş yavaş da hastane çantası hazırlığına girdim. Burada sizi onu aldım bunu aldım şunu koydum muhabbetine girip tabi ki sıkmayacağım. Zibilyon tane hesap yapmış bunu sağ olsun ben de onlardan faydalandım.
Peki sen nasılsın sevgili okur ne var ne yok nasıl gidiyor bu aralar hayat ?
Umarım oralarda her şey yolundadır, değilse de yoluna girer inşallah...
Bu arada ben deli gibi soğuk kahve aşeriyorum... O kadar çok canım istiyor ki anlatamam çareyi evde de yapmakta buldum ve deli müptelasıyım. Bir de meyve her türlü meyvenin kölesi oldum :D
Hamiş hanımdan haberler böyle doğum iznine ayrılmama iki hafta kaldı sanırım bundan sonra çok zor post girerim. İzne ayrılmadan önce buraya da bir sezon finali yazısı bırakabilirim inşallah :D
Bana da kolay bir doğum için dua edersen çok sevinirim. Öyle bir ses edeyim buralardayım demek istedim.
Şimdilik Hoşça ve Huzurla kal sevgili okurcum...
Etiketler:
aşerme,
doğum izni,
ikinci hamilelik,
soğuk kahve
3 Temmuz 2018 Salı
HELLÖÖÖÖ !
Merhaba çok çok pek çok sevgili okur :)
Yine nerelerdesin hiç yazmıyorsun yoksa doğurdun mu diyen biri olmadı çok şükür :D
Şaka şaka içten içe beni bir merak ettiğini biliyorum :D
İşte geldim buradayım !
Yine yoğunlukların kraliçesi bendeniz yoğun bir kaç haftayı geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyorum. Malumunuz Ramazan ayı öyle yoğun geçiyor ki insan ne olduğunu anlamıyor. Bu Ramazan bol bol davete katıldık eşim davetlere gitti ben gittim derken ne ara geldi ne ara bayram oldu anlayan beri gelsin.
Eşimin işi dolayısı ile sadece bayram tatillerini değerlendire biliyoruz. Biz de bu bir kaç günü fırsat bilip attık kendimizi Gökçeada'nın kalbine. Ayrıca sevgili okur Gökçeada'nın yeri bende çok çok ayrıdır. Fırsat bulabilirsem çok özel bir yazı yazmak istiyorum ada için, bu yüzden harika bir 3 gün geçirdik deyip kısa kesiyorum. Malumunuz hem hamile hem çocuklu dinlenilen bir tatil olmuyor. Sadece hava değişimi yetiyor insana deyip düşüyoruz yeniden İstanbul yollarına.
Bayram dönüşü haftası üniversiteden en yakın arkadaşım evlenecekti ve diğer en yakın arkadaşım memleketinden gelip ben de kalacaktı.
O kadar harika bir kına gecesi ve düğün yaptı ki dillere destan oldu neredeyse. Bu arkadaşım lise aşkıyla evlendi hani o lise de yüzük takan aşıklar vardı ya heh işte bunlar onlar. Tam 11 yıl sonra kavuştular. Böyle bir aşka böyle güzel düğün yaraşırdı zaten. Bizde seneler seneler sonra bir çok üniversite arkadaşımla bir araya gelmenin zevkini çıkarttık :)
Tabi evde misafir var gezdik yedik içtik derken ben de pil bitti. Bir de pazar seçim vardı. Ve bu hamiş sanki çok sakin bir hayatı varmış gibi bir de kız kıza tatile gideyim deyip pazartesi günü de tatile gitmeye kalkarsa ne olur ! Çok ta fena şeyler tabi ki :D Ama olsun köprüden önce son çıkış tek çocuklu bütün tatilleri değerlendirmem lazımdı :D
Annem teyzem ve kız kardeşlerimle birlikte Yalova Çınarcık'a gittik. Bu kadar çok eğleneceğimi tahmin etmiyordum ve Yalova'nın bu kadar güzel bir yer olabileceğini...
Bildiğiniz tatil yeri İstanbul'a ido ile bir saat uzaklıkta hem de...
Kalabalık olunca çocuğunda pek yükü olmadı yani çok güzel günler yaşayıp geri döndüm kürkçü dükkanına.
Tam gaz da işe başladım ve işte geldim buradayım...
Geçen haftaların kısa bir dokümanı oldu bu sevgili okur. Bu arada sanırım bebeğimizin ismi Kerem olacak. Levent Kerem birbirine uyar diye düşündük. Bakalım bir değişiklik olursa yine yazarım :)
Şu anda tam tamına 30 haftalık bir hamiş oldum. Sağlık ve sıhhat ile gelir inşallah Keremimiz...
İşte böyle sende ne var ne yok bakalım. Umarım hoşça ve huzurlusundur.
17 Mayıs 2018 Perşembe
BLOG MUHASEBESİ MİMİ
Merhaba pek sevgili okurum uzun zamandan sonra bir mim yazısı ile karşındayım. Hayır kimse beni mimlemedi :D Ben kendi kendime gelim güvey olup mim sorularını çok beğendiğim için yapmaya karar verdim. :D
Neyse geçiyorum o vakit mim sorularına :)
BLOG ALEMİNE NASIL GİRDİN ?
İşte benim kanayan yaram... O kadar geç öğrendim ki böyle bir mecranın olduğunu tam olarak 2013 yılında girdim ama ah keşke üniversitede okurken keşfetseymişim çok pişmanım :(
HANGİ BLOG SANA İLHAM OLDU ?
Tek bir blog değil bir kaç blog ilham oldu diyebilirim. Eskilerden Tugce_tb sonra sıla yılmaz, zeto, smileneword ve namı değer shopacolic nabice. Kendi yaşamlarını paylaştıkları bloglarına bayılmıştım. Şimdi hepsini ayrı ayrı instagramdan takip ediyorum. Sanırım artık çoğu aktif blog yazmıyor.
BLOGA YAZDIĞIN İLK YAZI İLE SON YAZI ARASINDA FARK VAR MI ?
Aslında bu benim ikinci bloğum. İlk bloğumu anne olduktan ve tesettüre geçtikten sonra kapattım. Çok fazla resmim ve kendime ait şeyler vardı. O yüzden demem o ki tabi ki bir çok fark var... Ama genel anlamda kendimi anlatıyorum yazılarımda. İç muhasebemi yazıyorum.
YAKIN ÇEVRENDEKİ İNSANLAR BLOGUNU BİLİYORLAR MI ?
Eski bloğumu neredeyse herkes biliyordu. Ama bu blog biraz daha bana özel sadece kız kardeşlerim ve sen sevgili okuyucu. Eşimde blog yazdığımı biliyor da sorsan adını bile bilmez :D
BLOG YAZMAK YAŞANTINA NE KATTI ? YA DA NE ÇIKARDI ?
Ya ben o kadar çok şey öğrendim ki bloglardan. Yani bana çok fazlaca katkısı oldu. İlk bloğumda çok daha aktiftim bir sürü hediyeleşme etkinliğine falan katılıyordum ve bunlara bayılıyordum. Bir çok güzel hediye aldım şahaneler :) Çocuktan dolayı biraz pasifim ama dönüşüm muhteşem olacak inşallah :)
ŞUAN BU MİM YAYINI İLE BİRLİKTE BLOGUNDA KAÇ YAZI VAR VE KAÇ SAYFA GÖRÜNTÜLENMEN VAR ?
Çok yeni olduğum için sadece ve sadece 65 tanecik yazım var ve sayfa görüntülenmem de 3884 kerecik :)
İşte böyle sevgili okur gerçekten bu mimi çok sevdim. Bir çok bloğun geçmişini öğrenmiş oldum herkes o kadar eski ki... İstersen sende tanıt kendini de sen kimsin öğrenelim :)
3 Mayıs 2018 Perşembe
İSİM ARAYIŞI
Merhaba sevgili okurcum ne var ne yok oralarda umarım afiyetdesindir :)
Buralarda bol bol isim arayışı var ilk oğlumuza hemencecik bulmuştuk ama ikinci oğlumuzda isme bir türlü karar veremiyoruz. Baktım olmuyor bir de sana sorayım dedim. Söylesene senin en sevdiğin erkek isimleri neler ? Sen oğlun olsa veya oğlun varsa ne isim verirsin veya verdin ?
Ay merak merak işte bir yardım şu zavallı içimdeki yaz'a !
Bu arada ben ve ailem biraz eskiciyiz yeni isimleri pek beğenmiyoruz. Aman sen bizi boşver söyle bakalım şöyle güzel güzel isimler :)
Hadi bekliyorum :)
27 Nisan 2018 Cuma
KONSER İNSANLARI
Bu sene bir kaç konsere birden gidince şu konser insanlarını bir toplayayım dedim. Bakalım sen hangi gruba dahil olacaksın sevgili okur :)
KAH OTURUP KAH DURULANLAR :
Bu grup en normal konser dinleyici sidir. Vakitlice gelip konserin son anına kadar beklerler. Hareketli şarkılarda eğlenip hüzünlü de durgunlaşırlar. İşte benim dahil olduğum grup tam olarak bu :D
SÜREKLİ ELLER HAVAYA OLANLAR :
Hiç yerinde durmayıp konser boyunca delice eğlenen tiplerdir. Hatta neden koltuk alırlar tartışılır çünkü hep ayakta dırlar. Arkalarındaki insanları da delice rahatsız ederler ama genel olarak çok çok eğlenirler. Ve her sessizlikte sanatçı ile konuşmaya çalışırlar. (Mabel konserinde birisi sürekli seni seviyorum diye haykırıyordu. Ama her sessizlikte bağırıyor ablamız en sonunda mabel'cim döndü ve sağol dedi :D hahahaha :D )
SOSYAL MECRALARDA YAŞAYANLAR :
Konserin başlangıcından sonuna kadar ellerinde telefon vardır. Hatta konseri telefon ekranından izlerler. Ya canlı yayındadırlar ya da resim paylaşmaktadırlar. Sorsanız harika bir konser geçirmişlerdir ama şarkılara eşlik bile etmezler sadece herkese konsere gittiğini kanıtlama peşindedir. ( Mabel konserinde önümdeki kız resmen bu şekilde geçirdi tüm konseri sürekli canlı yayın yapıp durdu ve asla eğlenmedi şarkılara eşlik bile etmedi hayret ki ne hayret ! )
BURAYA NEREDEN DÜŞDÜMCÜLER :
Konser boyu konumunu asla değiştirmez. Aynı bakış açısı ile izler ve konser sonuna dek o şekilde kalır. Şarkıları bilmez eşlik etmez hatta alkış bile tutmazlar. Ayağa kalkılması gerekiyorsa kalkar ve hiç bir şey yapmadan yeniden yerine oturur. Konser sonunda da hiç bir şey olmamış gibi salonu terk ederler...
ACELE ACELECİLER :
Ah bunlar benim en favorim. Konser başladıktan yarım saat sonra gelirler. Yerlerini bulurken neredeyse tüm insanları rahatsız ederler ve zar zor yerlerini bulurlar. Daha 1 saat oturmadan apar topar kalkıp yine delicesine rahatsızlık vererek alanı terk ederler. (Ah annecim her şeyi geçtim verdiğiniz paraya yazık )
RAHATLIKTAN ÖLENLER :
Yine konser salonuna en geç bu tipler gelir ve rahatsızlık vererek yerini bulur. Yayılır da yayılır neredeyse uyku pozisyonunda konseri izlerler. Bir ara ufak bir şekerleme bile yaparlar sonra herkes gittikten sonra ortamı terk ederler :D
ahahaah Şaka bir yana sevgili okur bu yazdıklarım bizzat yaşanmış olaylardır. Sen ne gibi tipler biliyorsun Allah aşkına yaz. Bakalım daha ne ilginç tipler var :D :D
Biliyorsun Hoşça ve Huzurla...
26 Nisan 2018 Perşembe
MABEL MATİZ KONSERİ / BOSTANCI GÖSTERİ MERKEZİ
Merhaba pek saygı değer okuyucum :)
En son haftalık raporumda Mabel'ciğimin konserine gideceğimden bahsetmiştim (tık tık) ve o gün geldi çattı:)
Malumunuz kendisi genellikle gece kulübü gibi yerlerde sahne aldığı için bu tip bir konserini deli gibi bekliyordum. Geçenlerde Mall of İstanbul'da bir konser daha verdi ama o da ayaktaydı malumunuz bu hamiş halimle ayakta konser bana göre pek değil.
Öncelikle size Mabel sevgimden bahsetmek istiyorum. Çünkü bildiğiniz baya baya seviyorum kendisini. Sesi beni mest ediyor ne söylese yakışıyor. Bir de ayrı bir ilgim var kendisine ya çok tatlı geliyor bana böyle alıp yanaklarını sıkasım bağrıma basasım var :D (Öyle bir manyaklık :) )
İlk defa üniversiteye giderken keşfetmiştim kendisini ' söylese o ben söyleyemem ' şarkısı ile. Allah tüm albümü ezberlemiştim neredeyse. Öyle böyle derken bu günlere kadar geldik :)
21 Nisanda Bostancı Gösteri Merkezinde konseri olduğunu öğrenince balıklama daldık olaya ve hem iş arkadaşlarım hem de kız kardeşlerimi alıp düştük yollara. Ben avrupa yakasında oturduğum için konserden 3 saat önce yola çıktık. Hep özenmiştim kız kıza arabada seyahat edip konsere falan gidenlere bu sefer bu olayı bizzat yaşamış olduk. Saat 18:00 da avrupa'dan yola çıkıp tam 20:00'da bostancıda olduk. Apar topar bir şeyler atıştırdık ve konser salonuna yol aldık.
Bu benim ilk BGM deneyimimdi ki bence son olacak ! O nasıl salon be okul müsamere salonu gibi. Bir de aman efendim bostancı şöyle doldu böyle yıkıldı diye haber yapıyorlar. Zorlu psm'den sonra çocuk oyuncağı gibi bir salon. Bir de eğim yok sanatçıyı önde olmamıza rağmen zar zor görebildik. Neyse bu olumsuzlukları bir kenara bırakırsak harika bir sahne hazırlanmış bizim için adeta bir tropik orman :) Saat 21:15 de Mabel'cim sahneye adımını attı ve bizi 2 buçuk saat boyunca mest etti. Kah hop hop oynattı kah derin derin düşündürdü. İki adet yeni şarkı söyledi ki ' Babamı beklerken ' adlı şarkısı şimdiden favorim :)
Mabel'cim iki kısıma ayırdığı konserinde şıkır şıkır parıl parıl iki adet kostüm giydi. Sahne de böyle parıltılı şeyleri seviyorum sanırım. Bir de dansçı eşlik etti 'Öyle Kolaysa' şarkısında. O kadar güzel söyledi ki konser boyu iki kere dinleme şansımız oldu. Bir de ışık olayını çok sevdim her şarkı için ayrı bir renk seçmişler onlarda öyle güzel yakışmış ki...
Bir de Mabel geçen yaz gittiğimiz Sıla konserine Muhbir şarkısına düet yapmak için gelmişti. (tık tık) Gözlerim konser boyu hep Sıla'yı bekledi belki o da düet için gelir diye. Ve bir dip not eklemek istiyorum Muhbir şarkısını Mabel'cim Sıla'dan daha güzel söylüyor net ! Zaten Sıla Mabel'siz çıkarınca şarkıyı ben bir dumura uğramıştım. Bu sefer kesinkes kanıtladı daha güzel söylediğini...
Ve o türküler... Ya bir insanın sesi bu kadar mı yakışır türküye... Bir çok türkü söyledi o akşam.
Yani sevgili okurcum mest olmuş bir şekilde ayrıldık konser salonundan. Bu arada sevgili çocuğumu da anacığıma bıraktık oda sağ olsun bütün enerjisini almış :D Yani çok çok keyifli bir gün geçirmiş oldum. Nasıl iyi geliyor böyle günler insana. Gerçekten böyle etkinliklere daha çok vakit ayırmalı. Sosyal mesajımı da verdiğime göre artık behlül kaçar sevgili okur. Hoşça ve huzurla kal oralarda :)
20 Nisan 2018 Cuma
2. HAMİLELİK TEPKİLERİ
Merhaba pek sevgili okurcum.
Aslında geçen hafta başladığım haftalık dokümanı yapacaktım ama bu konuyu es geçmeyeyim dedim. Çünkü gerçekten çok acayip çok çok acayip !
Örneğin en yakınlardan başlıyorum taaa -daaa akrabalardan !!!
- Ne ! yine mi hamilesin ( yine mi den kastı ne olabilir ! )
- Ah kızım nasıl bakacaksın !!!
- Annen çok üzülmüştür şimdi ona da bakacak ya ( Buna diyecek söz bulamadım ki annem de çok sevindi ! )
- Çok zor olmayacak mı sence ???
- Çalışmayı bırakırsın herhalde ?
- Kocan istiyor mu peki !!! ( Bak bu lafa da anlam vermekte zorluk çekiyor ve ya sabır diyorum sevgili okur )
Hamilelik ve ikinci çocuk fikri yeterince zor bir süreç zaten bir de insanlar bunun üzerine tuz biber ekiyorlar :(
İş arkadaşlarımdan köşe bucak kaçıyorum çünkü aynı tepkileri onlardan da bekliyorum. Ya arkadaşım size ne size ne ? İsteyerek mi yaptın diyor ne diyeyim ben şimdi buna hele bir de şey var ona daha çok gülüyorum " Sende çalışkan çıktın ha" ??? Ne diyeyim ben şimdi lafa sevgili okurcum.
İş yerinde pekte samimi olmadığım sadece merhaba merhabamın olduğu bir kişi bana sosyal medyadan mesaj atmış. Canım bu aralar seni sürekli rüyamda hamile görüyorum hamile misin ?
Ya arkadaşım seninle ne samimiyetim var ki beni bir de sürekli rüyanda görüyorsun ? Kaldı ki hamileyim sanane !!!
Ay çıldırttılar beni sevgili okur bu insanlar ve tepkileri ya :( İlk hamileliğimde de bu meraklı insanlardan çok çekmiştim şimdi de çok çekiyorum. Sanırım ben de bir sıkıntı var ki insanlar bana bu soruları sorma hakkını kendinde buluyor.
Kısa ve net sonuç herkesin çocuğuna kimse karışamaz deyip yazımı bitirmeyi bir borç biliyor ve güzel bir hafta sonu temenni ediyorum. Şimdiden Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramın kutlu mutlu olsun benim en sevdiğim milli bayramdır :)
11 Nisan 2018 Çarşamba
SEVGİLİ GÜNLÜK / 4
Neler oluyor hayatta.... Bir de şu rüya gerçek olsa olsa :)
Merhaba sevgili okurcum umarım oralardasındır ve bendenizin sözlerini okuyorsundur.
Bahar nasılda güzel geldi değil mi benim içim, dışım coştu çoktan... Hiç içeri giresim gelmiyor. Allah'tan çalışma hayatımda bir içeri bir dışarı bu güzel havaları kaçırmıyorum.
Baktım öyle ahım şahım bir şey olmuyor hayatım da ve yazı yazamıyorum bende haftalık doküman yapayım bari dedim, bence güzel fikir.
Bu hafta biraz yorgun başladı maşallah hafta sonu jet gibi geçti çünkü. Oğlum bence kesin iki yaş sendromuna girdi çünkü başka bir açıklama yapamıyorum. Geçen akşam mesela sırf cacığı kendi içmek istediği için yarım saat ağladı. :( Dün de parkta yüksek duvardan yürüyeceğim diye parkın orta yerinde yere yatıp ağladı :( İzleyip göreceğiz bugünlerin de geçtiğini :(
Heh annemler bu ara tadilata takmış durumda 3 yıldır hep bahar zamanı evin içinde tadilat yaptırıyorlar. Geçen yıl 4 gün tuvalet ve banyoyu kullanamayıp perişan olmuşlardı hoş şimdi kahkahalarla gülüyoruz o ayrı :D Bu yılda evi parke döşetmeye ve eskiyen mutfaklarını değiştirmeye karar verdiler. Her şey iyi güzel hoş da insan başına gelmeyince anlamıyormuş. Evin içindeyken tadilat yaptırmak tam bir kabus... Parke de toz ve kirden başka sorun yokta iş mutfağa gelince her şeyi kırıp döktüler annemler bir haftadır mutfaklarını kullanamıyorlar. Bir gün orada bir gün burada idare edip duruyorlar annem sinir krizinin eşiğinde :D
Onlar da durum bu iken biz de etkileniyoruz tabi bu durumdan bir gün oğlumu anneme bırakıyoruz bir gün kız kardeşlerim bize geliyor derken evde tam bir curcuna havası var :)
Eee bu hafta düğün haftası ve ben kendime bir şey almama kararı aldım. Kına gecesinde kadife bir elbisem var onu giyeceğim nikahta da beyaz bluz ve siyah kalem etek kurtarıcısına tutundum :) bakalım nasıl geçecek. Hamile ve çocuklu olarak !
Hafta boyunca her akşam iş çıkışı oğlumu parka götür eve getir akla pakla yemek yap yedir topla yıka saat 10 civarı pilim genel de bitiyor :( Hepsi bir arada gerçekten çok zormuş Allah yardımcımız olsun.
İşte böyle sevgili okurcum şimdilik havalar burada bu şekilde bekleyip görelim haftaya neler olacak düğün nasıl geçecek. Bu arada ayın 21'nde Mabel Matiz'in Bostancı konserine bilet aldık çok çok sabırsızım.Çünkü kendisini çok seviyorum !
Ha bir de buradan Sevgili Tarkan!a sesleniyorum. Tarkan bey lütfen bu yaz harbiye konserinizi haziran veya temmuz ayında verin yoksa ben feci halde hamile veya lohusa olacağım için katılamayacağım. Lütfen sizin eşiniz de hamile halden anlarsınız :D :D :D
Şimdilik hoşça ve huzurla kal sevgili okurcum...
Notçuk : Resimler pinterestten :)
22 Mart 2018 Perşembe
SEVGİLİ GÜNLÜK / 3
Doğru düzgün yazı yazmayalı ne kadar uzun zaman olmuş...
Bu hamilelik olayları gerçekten psikolojimi çok etkiledi. Bir türlü kendime gelemedim derken şükür biraz biraz toparlamış iki çocuklu hayat fikrine biraz daha kendimi adapte etmiş durumdayım...
Peki bunun dışında neler mi oluyor hayatımda ?
Aslında pek de değişen bir şey yok. Yine işler güçler hafta sonuna sıkıştırılmış gezmeler ve aile toplantıları dışında...
Bu arada nisan ve mayıs ayında iki kuzenim evleniyor ve bu kulunuz hamile yani giyecek bir şeyi yok yani bir şey alsa bile bir daha giyemeyecek falan ama bana da yazık bana da günah !
İşte en son aralık ayında sevgili günlük yazısı yazmışım o zamandan bu yana oğlum baya büyüdü bir de şu dili çözülse pek problem kalmayacak ( Sonra da ne olur sus diye dua etti yazacağım !!!)
Havalar güzel gittiği takdirde bol bol parka dağa bayıra götürmeye çalışıyoruz. Bu arada şubatta eşimin doğum günü vardı annesi ameliyat olarak her şeyin önüne geçti böylelikle doğum günü de yalan oldu :(
Daha sonra dan kendi aramızda bir şeyler yaptık zaten eşimde hiç sevmez bu doğum günü olaylarını ama ben seviyorum !
Bir de annemi babamı ve oğlumu alarak istanbul'dan kaçtım :D
Nereye ? Muhteşem güzellikte ki Bursa Oylat'a...
Annem ne zamandır kaplıcaya gitmek istiyordu ben de ufak bir araştırma ile Oylat'ı keşfettim. Malumunuz ben hamile olduğum için kaplıca suyuna giremedim (Çok fazla düşük riski içeriyormuş) ama benim su kuşu oğlum tam anlamı ile bayıldı. Çocuk havuzu kısmı da tam ona göreydi. O bolca eğlendi annem inşallah şifa buldu bendeniz de doğanın keyfini çıkardım. Dilendim dersem yalan olur ama o pencereyi açtığında her zaman gelen derenin sesi bile huzur bulmama yetti...
Kısa tatilimizin sonunda Bursa merkeze de uğradık. Kısa bir Bursa turu yapıp, sıra bekleyip iskender yeyip günü sonlandırdık. Ve bu kısa tatilimizin ödülü kendime ipek evinin şubesinden aldığım şal oldu. Benden sonra zam gelmiş ona da ayrı bir sevindim çünkü genel de kazık yiyen taraf oluyorum.
İşte böyle sevgili okurcum sen de ne var ne yok...
Bakalım düğünler nasıl geçecek ben ne giyeceğim her şey sırayla bu blogta takipte kalın :D :D
Not: Fotoğraflar tamamen bana aittir :D
21 Mart 2018 Çarşamba
O BİR ?
Evet sevgili okurcum...
Dün kız mı erkek mi diye bir yazı paylaşmıştım ve doktora gittim.
İlk çocuktan daha çok heyecanlandığımı söyleyebilirim. Ve doktor inceledi inceledi ( yazar burada can veriyordu )
ve hayırlı olsun bir oğlunuz daha oluyor dedi.
O an aklımdan tek geçen Allah'ım ben üç erkekle nasıl başa çıkıcam oldu artık toptan kirden ölürüz :D
Allah inşallah sağlıklı sıhhatli hayırlı bir evlat eder oğlumu...
Ve tabi ki tüm isteyenlere de hayırlı bir evlat nasip eder.
Benden haberler şimdilik böyle amaan bu işin gizemi kaçınca pek de tadı kalmıyor :D
Hoşça ve huzurla kal oralarda okurcum...
Not not not : Resimler pinterestten :)
Dün kız mı erkek mi diye bir yazı paylaşmıştım ve doktora gittim.
İlk çocuktan daha çok heyecanlandığımı söyleyebilirim. Ve doktor inceledi inceledi ( yazar burada can veriyordu )
ve hayırlı olsun bir oğlunuz daha oluyor dedi.
O an aklımdan tek geçen Allah'ım ben üç erkekle nasıl başa çıkıcam oldu artık toptan kirden ölürüz :D
Allah inşallah sağlıklı sıhhatli hayırlı bir evlat eder oğlumu...
Ve tabi ki tüm isteyenlere de hayırlı bir evlat nasip eder.
Benden haberler şimdilik böyle amaan bu işin gizemi kaçınca pek de tadı kalmıyor :D
Hoşça ve huzurla kal oralarda okurcum...
Not not not : Resimler pinterestten :)
20 Mart 2018 Salı
KIZ MI ERKEK Mİ ?
Hadi bakalım bahisleri açıyorum gençler :) ( ve daim genç kalanlar ) !
Vay be ne zaman 16 hafta oldu ne zaman geçti hiç anlamadım.
Bugün aylık doktor kontrolüm var ve cinsiyeti öğreneceğiz. Malumunuz bir oğlum var ve gönüllerden kız geçiyor. Amma ve lakin herkesin kalbine de erkek olacak gibi geliyormuş.
Ben mi ?
Ben yorumsuz bir şekilde aman sağlıklı sıhhatli doğsun da gerisi hiç önemli değilcilerdenim.
Ee sizin tahmininiz ne ?
Büyük bilinmezlik yarın bu sayfa da takipte kalın sevgili okurlarım :)
Dip Notçuk : Resim pinterestten ! bu arada bunun için parti yapılıyormuş ben şok !
8 Mart 2018 Perşembe
SENİ SEN YAPAN SEVDİĞİN ŞEYLER / MİM
Merhaba pek sevgili okurcum.
Ay ben yine mim'lenmişim ya !
Pek mim'lenmeyince insan bir seviniyor bir seviniyor sormayın...
İşler güçler de nasıl yoğun bu ara neyse çok şükür vakit buldum ve sevgili Feri Peri beni mimlemiş olduğu mimi yapıyorum. Onun mim'ide harika işte burada tık tık
İşte beni ben yapan sevdiğim şeyler;
* Ailem... Kesinlikle beni ben yapan en büyük olgu aileme olan sevgim.
* Kitaplar... Her ne kadar son yıllarda çocuk yüzünden formumdan düşsem de kitaplar benim vazgeçilmezim.
* Detaylara önem vermeyi çok seviyorum. Hoş bazen bu durum beni üzse de detaylar benim için çok önemli.
* Bahar ve Yaz... Resmen hayat buluyorum ruhum yeniden canlanıyor. O ağaçların çiçek açışını görmek, o muhteşem bahar kokusu... Taze bahar rüzgarı...
* Yaz sabahları ve geceleri... Sabah o pırıl pırıl saatleri çok seviyorum. Bir de cıvıl cıvıl yaz geceleri ben ben yapan...
* Kırtasiye tutkum... Defterler kalemler aah ahh...
* Çiçek olan her şeyi çok seviyorum.
*Çizmek... Mesleğimle de alakalı olduğu çizmeyi tasarlamayı boyamayı çok çok seviyorum...
* Yazmak... 17 yıldır bir fiil günlük tutmam bunun en büyük öncüsü...
* Pozitif olmak... Her zaman en güzelini düşünmek olur mu olur derim hep...
* Gezmek... Oda bu aralar çok sekteye uğradı ama yine de geziyoruz çok şükür...
* Çanakkale ve Gökçeada.... Gerçekten beni ben yapan en büyük etkenlerden bu şehir ve bu ada... Onlar olmadan ben hep bir eksiğim...
* Fotoğfar çekmek... Çok çok seviyorum...
* Yemek yemek.... Vallahi çok seviyorum billahi çok seviyorum. Yemek için yaşayanlardanım...
* Eski olan çoğu şey... Kıyafetler müzikler diziler kısaca biraz eskiciyim...
* Çalışmak... Bir şey üretmek katkı sağlamak...
* Erken kalkmak... Bu aralar istemsizce olsa da erken uyuyup erken uyanmayı seviyorum...
Ay ben yazsam bitmez ki... Zaten anlatmayı çok seviyorum. Bırak sabaha kadar burada sana kendimi anlatayım :D
İşte böyle sevgili okur kısaca beni ben yapan şeyler... Pek sen nasılsın neleri seversin anlatsana biraz?
Mimliyorum;
Austenzede
Şule Uzundere
Kiremithanem
Dip Notcuk : Görseller tamamen bana aittir :)
Ay ben yine mim'lenmişim ya !
Pek mim'lenmeyince insan bir seviniyor bir seviniyor sormayın...
İşler güçler de nasıl yoğun bu ara neyse çok şükür vakit buldum ve sevgili Feri Peri beni mimlemiş olduğu mimi yapıyorum. Onun mim'ide harika işte burada tık tık
İşte beni ben yapan sevdiğim şeyler;
* Ailem... Kesinlikle beni ben yapan en büyük olgu aileme olan sevgim.
* Kitaplar... Her ne kadar son yıllarda çocuk yüzünden formumdan düşsem de kitaplar benim vazgeçilmezim.
* Detaylara önem vermeyi çok seviyorum. Hoş bazen bu durum beni üzse de detaylar benim için çok önemli.
* Bahar ve Yaz... Resmen hayat buluyorum ruhum yeniden canlanıyor. O ağaçların çiçek açışını görmek, o muhteşem bahar kokusu... Taze bahar rüzgarı...
* Yaz sabahları ve geceleri... Sabah o pırıl pırıl saatleri çok seviyorum. Bir de cıvıl cıvıl yaz geceleri ben ben yapan...
* Kırtasiye tutkum... Defterler kalemler aah ahh...
* Çiçek olan her şeyi çok seviyorum.
*Çizmek... Mesleğimle de alakalı olduğu çizmeyi tasarlamayı boyamayı çok çok seviyorum...
* Yazmak... 17 yıldır bir fiil günlük tutmam bunun en büyük öncüsü...
* Pozitif olmak... Her zaman en güzelini düşünmek olur mu olur derim hep...
* Gezmek... Oda bu aralar çok sekteye uğradı ama yine de geziyoruz çok şükür...
* Çanakkale ve Gökçeada.... Gerçekten beni ben yapan en büyük etkenlerden bu şehir ve bu ada... Onlar olmadan ben hep bir eksiğim...
* Fotoğfar çekmek... Çok çok seviyorum...
* Yemek yemek.... Vallahi çok seviyorum billahi çok seviyorum. Yemek için yaşayanlardanım...
* Eski olan çoğu şey... Kıyafetler müzikler diziler kısaca biraz eskiciyim...
* Çalışmak... Bir şey üretmek katkı sağlamak...
* Erken kalkmak... Bu aralar istemsizce olsa da erken uyuyup erken uyanmayı seviyorum...
Ay ben yazsam bitmez ki... Zaten anlatmayı çok seviyorum. Bırak sabaha kadar burada sana kendimi anlatayım :D
İşte böyle sevgili okur kısaca beni ben yapan şeyler... Pek sen nasılsın neleri seversin anlatsana biraz?
Mimliyorum;
Austenzede
Şule Uzundere
Kiremithanem
Dip Notcuk : Görseller tamamen bana aittir :)
22 Şubat 2018 Perşembe
KURGUSAL AŞKLAR (MİM)
Ay çok heyecan yaptım ya ben !
İlk defa mimleniyorum da pardon !
Hem de Austenzede tarafından heey heeeey :D
Yalnız mim sorularına bayıldım özellikle de Austenzede'nin cevaplarına buradan okuyun rica edeceğim... tık tık
Gelelim benim yanıtlarıma...
1. Birlikte dünyayı dolaşmak istediğin ? Harry Potter (Harry Potter)
Şak oradayız şak burada... Uçak Kalktı mı yetiştik mi aman yolculuk kaç saat sürecek derdi yok. Her şey sorunsuz çünkü büyü var :)
2. Hem eğlenilecek hem de evlenilecek olan ? Jacop (Yeni Ay)
Düşünsenize hem sadık bir aşık hem de sizin en çılgın maceralara götürecek olan kişi. Ben zaten motor seven bir insanım atlar gideriz birlikte her yere :)
3. Göründüğü gibi soğuk / sert olmayan ? Will (Senden Önce Ben)
Will hayatıma dokunan karakterlerden biri gerçekten. İçine girdikçe çok farklı olan o insanı keşfediyorsunuz.
4. Birlikte ıssız adaya düşmek istediğin ? Edward (Alacakaranlık)
Pardon da adamın annesinin zaten adası var ıssız adaya ne gerek var :D vallahi beni her yere taşır el üstünde tutar. Zaten yemek de yemiyor bana bol bol yemekte bulur :)
5. Sabahlara kadar mesajlaşmak istediğin ? Colin Bridgerton (Rüyalar Gerçek Olsa)
Ya Colin ve o mizah duygusu nasıl cevaplar verirdi bana ama adam yazar daha ne olsun !
6. Battaniyelere sarıp sarmalamak istediğin ? Snape (Harry Potter)
Ya ben ona kıyamam hatta kıyamişşşş :( Saralım battaniyeye o anlatsın ben dinleyeyim ağlayayım falan...
7. Birlikte dünyayı yönetmek istediğin ? Dumbledore (Harry Potter)
Ya Dumbledore ve zekası diyorum başkada bir şey demiyorum...
8. Birlikte baloya gitmek istediğin ? Bay Darcy (Aşk ve Gurur)
Başka ne olacağdı ! O ki baloların en karizmatik erkeği.... O ki Bay Darcy ... Bak müzik çalmaya başladı bile :)
Ay İlk Mim'im vatana millete hayırlı olsun. Umarım cevaplarımı beğenirsiniz dur bakayım ben kimleri mimlesem... Hmmm....
İşte buldum...
sevgili Deep
Bir Tatlı Huzur
sevgili Sessiz Kaldım
Cevaplarını çok merak ediyorum :)
İlk defa mimleniyorum da pardon !
Hem de Austenzede tarafından heey heeeey :D
Yalnız mim sorularına bayıldım özellikle de Austenzede'nin cevaplarına buradan okuyun rica edeceğim... tık tık
Gelelim benim yanıtlarıma...
1. Birlikte dünyayı dolaşmak istediğin ? Harry Potter (Harry Potter)
Şak oradayız şak burada... Uçak Kalktı mı yetiştik mi aman yolculuk kaç saat sürecek derdi yok. Her şey sorunsuz çünkü büyü var :)
2. Hem eğlenilecek hem de evlenilecek olan ? Jacop (Yeni Ay)
Düşünsenize hem sadık bir aşık hem de sizin en çılgın maceralara götürecek olan kişi. Ben zaten motor seven bir insanım atlar gideriz birlikte her yere :)
3. Göründüğü gibi soğuk / sert olmayan ? Will (Senden Önce Ben)
Will hayatıma dokunan karakterlerden biri gerçekten. İçine girdikçe çok farklı olan o insanı keşfediyorsunuz.
4. Birlikte ıssız adaya düşmek istediğin ? Edward (Alacakaranlık)
Pardon da adamın annesinin zaten adası var ıssız adaya ne gerek var :D vallahi beni her yere taşır el üstünde tutar. Zaten yemek de yemiyor bana bol bol yemekte bulur :)
5. Sabahlara kadar mesajlaşmak istediğin ? Colin Bridgerton (Rüyalar Gerçek Olsa)
Ya Colin ve o mizah duygusu nasıl cevaplar verirdi bana ama adam yazar daha ne olsun !
6. Battaniyelere sarıp sarmalamak istediğin ? Snape (Harry Potter)
Ya ben ona kıyamam hatta kıyamişşşş :( Saralım battaniyeye o anlatsın ben dinleyeyim ağlayayım falan...
7. Birlikte dünyayı yönetmek istediğin ? Dumbledore (Harry Potter)
Ya Dumbledore ve zekası diyorum başkada bir şey demiyorum...
8. Birlikte baloya gitmek istediğin ? Bay Darcy (Aşk ve Gurur)
Başka ne olacağdı ! O ki baloların en karizmatik erkeği.... O ki Bay Darcy ... Bak müzik çalmaya başladı bile :)
Ay İlk Mim'im vatana millete hayırlı olsun. Umarım cevaplarımı beğenirsiniz dur bakayım ben kimleri mimlesem... Hmmm....
İşte buldum...
sevgili Deep
Bir Tatlı Huzur
sevgili Sessiz Kaldım
Cevaplarını çok merak ediyorum :)
6 Şubat 2018 Salı
İPEK ONGUN'A
Merhaba pek çok sevgili okurum.
Geçen hafta bitirdiğim İpek Ongun'un kendi anılarını yazdığı "Anlat Anneanne" kitabından yola çıkarak yazıyorum bu yazıyı.
Hayatım boyunca İpek Ongun'a ve yazdığı kitaplara olan vefa borcumu ödeyemem o yüzden az da olsa düşüncelerimi aktarmak istedim.
Sene 1999 ben dördüncü sınıfa yepyeni bir okulda hiç tanımadığım insanların arasında başlıyorum. Geldiğim okul ile arasında dağlar kadar fark var. Göçmen nüfusunun yoğun olduğu okulda okuduysan bilirsin onlar havalıdır güzeldir uzundur zengindir kısacası her şeydir...
Ve o aralar kızların elinden düşürmediği bir kitap var Bir Genç Kızın Gizli Defteri. İstedim okumak için yeni olduğumdan vermediler. Bari verinde biraz bakayım kitaba dedim ve başladım az biraz okumaya. Allah'ım kitap o kadar güzel ki... Akşamına babama yalvardım dedim bul bu kitabı bana... Sular seller gibi bitirdim o akşam kitabı hele bir de seri olduğunu öğrendim ya değmeyin keyfime. Serinin her kitabını farklı zamanlarda farklı yerlerden aldım. Düşünün son iki kitabını kocama aldırdım :D
27 yaşında koca kadın gençlik kitabı okuyor :D
Ama öyle demeyin efendim o kitaplardan neler öğrendim neler. O kadar çok artı kattı ki hayatıma. Öyle çok kültürlü bir çevreden gelmiyorum ne yazık ki sülalenin üniversite mezunları bizim nesil diyeyim siz anlayın. Kim anlatacaktı bana okumanın yazmanın bu kadar güzel olabileceğini... Tiyatroların sinemaların hatta operaların varlığını... Klasik müzik dinlemeye bile Serra serisi ile başladım ben. Kısacası Serra büyüdü ben büyüdüm. O geçti o yollardan sonra ben... Uzakta üniversite okumak staj maceraları arkadaşlar evlilik çocuk... Tam 17 yıldır günlük tutuyorum. Bazı yazılarımda İpek Ongun'un sözlerini yakalıyorum...
Konser çıkışların tarla gibi taksilerin olacağını bile o kitaptan öğrendim :D ( Bu kitap içinde geçen ufak bir anekdot)
İpek Ongun hangi koşulda olursak olalım mutlaka umudun varlığını aşılıyor bize bu kitapta tıpkı kendi hayatında anlattığı gibi. Yani bir işi bir kişiyi hatta eşini bile terk etmek belki bizim için açılacak daha güzel bir kapının habercisidir diyor.
Bu kitaplar sayesinde iyiye ve güzelliğe odaklı yaşıyorum hayatımı hep vardır bir hayır deyip bekliyorum. Bir de bana katılan en güzel özelliklik incelikleri fark etmek oldu. Varsın insanlar bunu görmesindi ben biliyorum ya yeterdi. Güzel bir sofra hazırlamak, bir çiçeği evine götürüp vazoya koymak güzel bir deftere başlamak bile mutluluk veriyor bana.
Bir gün bir yazıya denk gelmiştim nasıl bu kadar mutlu bir hayat olabilir kızın annesi babası boşanıyor yine de mutlu demişlerdi. Bunun en güzel cevabını İpek ongun anı kitabında vermiş. Kendi annesi ve babası tam üçer kez evlenmişler ve İpek hanım yine de mutlu kalmış. Bunun tek nedeni ise hiç bir zaman sevgi eksikliği hissetmedim diyerek açıklıyor. Sevgisiz bir ortamda olsaydı her şey çok daha farklı olabilirdi ama o hep çok sevilmiş ve insanlara bunu aşılamış.
İpek Ongun'un hayatını okurken öyle çok şaşırdım ki o yıllarda benim şu yıllarda hayal bile edemeyeceğim güzellikte bir hayat yaşamış çok etkilendim ve eğlendim okurken. Ve kitabın en güzel bölümü yazı hayatına nasıl başladığını anlattığı anılarıydı... Serra yolculuğunu öyle güzel anlatmış ki zaten hayatının çoğu bölümünü kitaplarında konu olarak işlemiş. Ve hayran mektupları...Keşke dedim ben de yazsaydım duygularımı anlatsaydım ona olan vefa borcumu... Ama diğer okurlar öyle güzel yazmışlar ki beni bizi anlatmışlar zaten...
İyi ki yazmışsın sevgili İpek abla...
Sen hep yaz biz hep okuyalım...
İşte böyle sevgili okur bir kitap bir hayatı nasıl etkiler adlı yazımı okudun umarım seninde yolun kesişmiştir İpek Ongun ile...
2 Şubat 2018 Cuma
BİT !
Merhaba sevgili pek çok sevgili okur :)
Geçen gün ilaç almak için eczaneye girdiğimde bir kadın ve ilk okul çağlarında iki kızı da benimle birlikte girdi içeriye ben ödeme işlerini hallederken kadın eczacıdan bir de bit ilacı alabilir miyim dedi utana sıkıla. Hele kızları iyice sindi yanında benden çekindiler birazcık. Ben de kadına bakıp aman abla kim çekmedi ki o beladan deyince kadın bir rahatladı güldü :) Birlikte gülümseyerek bitirdik bu utanma mevzusunu.
Dışarı çıkınca bütün bit geçmişim gözümün önünden geçti :D :D
Ya hani bazı insanları böcekler ayrı sever ya işte ben o insanım. Kimseyi sinek ısırmaz beni ısırır arı mutlaka iğnesini batırır... Kanın kokusu mu akış hızımı bilmem ama beni bir ayrı sevdikleri kesin :D
İlk okulda zavallı annem çok uğraştı benimle bir de evde dört kadınız bana geldi mi anında yayılıyordu evde :D Annem bile bitlendi ya kadın kaç yaşından sonra kafasından bit temizlemek zorunda kaldı :D Bir de nasıl huylanırım böceklerden anlatamam kaşınırım iğrenirim hele bit korkusu uyutmaz vallahi beni....
Şükür artık ilk okul lise bitti üniversiteye attım kendimi diye sevinirken... Taa daaa....
O zamanlar sivilce için oda arkadaşımla birlikte tedaviye başladık doktorda bize kaşıntı yapabilir merak etmeyin dedi. Biz oda arkadaşımla bir kaşınıyoruz anlatamam herhalde ilaçtan falan diyoruz hiç kondurmuyoruz. Bir gün banyo yaptım saçlarımı tarıyorum elime bir şey geldi ben şok. Bir böcek aldım elime İnternet de hemen görsellere bit yazdım baktım vallahi bit :(
Hemen ertesi gün temizleme işine bu sefer yaban ellerde kendim başladım ki oda arkadaşımda bende aynı durumdayız bir de kız yurdunda kalıyoruz durum vahim ! Eczaneye gittim dedim bit ilacı alabilir miyim tam çıkıyorum kadın demesin mi bugün eczanemizde saç muayenesi yapıyoruz. Bacım dedim ne saç muayenesi biz burada ölüyoruz ! Yok yok teşekkür ederim deyip dükkandan bir çıkışım var ki sormayın.
O ara temizledik ettik ara tatil geldi ben hemen kendimi anacığımın güvenli kollarına attım kendimi ve iyice temizlendim. Artık o kadar huylandım ki anlatmam. Bir de tanıdıklar vallahi helal olsun üniversitede bile buldun şu biti diyorlar daha da üzülüyorum neden ben diye :(
Neyse tatil bitti döndük yurda, arkadaşımda ben de tertemiziz. Aradan az bir zaman geçti biz yine başladık kaşınmaya. Ulan bitmiyor bitmiyor demek ki kaynak başka dedik ve aldık tüm kız arkadaşlarımızı karşımıza ve dedik böyle böyle aramızda bit var herkes bir baksın kendine. Neyse allem ettik kallem ettik meğer tüm sınıf bitlenmişiz :D :D Baya bir uğraştıktan sonra kovduk bu belayı başımızdan bak bu yazıyı yazarken bile kaşınıyorum düşünün. Neyse bu da böyle bir anımdı diyerek yazıma son veriyor öpücüklerimi yolluyorum :D Bu arada sen de durum nasıl böcekler seni de seviyor mu benim gibi :D
Hoşça ve huzurla kal oralarda sevgili okur. Umarım harika bir hafta sonu olur :)
24 Ocak 2018 Çarşamba
BİR GÜNDE DEĞİŞEN HAYAT
Aman içimdeki yaz baya dır yoksun nerelerdesin diye pek soran olmadı hatta hiç !
Ama ben size bir iyilik yapıp bir gün içinde değişen hayatımı ve son zamanlarda neden buralarda olmadığımı anlatacağım hadi yine iyisin sevgili okur :)
Ben ki hayat koşturmacasında yoluma devam ederken...
İş ev çocuk eş... döngüsü yaşarken...
Yaz için bir sürü plan yapıp şunu yaparız şuraya gideriz şu tarihte bu olur bu tarihte bu diye planlar yaparken...
Allah bana öyle bir haber gönderdi ki !
Kaldım !
Hayat durdu !
Önce hayır olamaz ben mi oldum !
Sonra aman Allah'ım oldum !
Tamam açıklıyorum sevgili okur !
Hamileyim !!!
Daha birinci çocuğumu büyütmeden daha uyku uyumadan ! yine yeniden hamileyim !
Gerçek anlamda bir mucize gönderdi Allah bize.... Çünkü böyle bir şey aklımın ucundan dahi geçmiyordu...
Önce gerçekten şok geçirdim ağladım ettim nasıl büyütücem nasıl olucak derken derken artık kabullendim. ( Bu arada çocuğu olmayan çocuk isteyen herkesi tenzih ederim tabi ki Allah'a çok şükür bin şükür ama daha ilk çocuğum o kadar küçük ki :( )
Oğlumla daha çok vakit geçiremeyeceğim için ağladım...
Kendime üzüldüm ağladım...
Sanırım bu hamileliğimde hormonlar beni esir aldı :(
Nasıl olacak nasıl gidecek hiç bir fikrim yok ama Allah bana büyük bir ders verdi sanırım. Çünkü inanılmaz planlı programlı yaşayan bir insanım. Atacağım her adımı günlerce aylarca düşünür planlarım...
Allah bana dedi ki sen orada bir dur canım !
Bir söz var ya Allah kulları plan yaparken gülermiş diye hah işte tam da o durumu yaşıyorum...
Senden ricam sevgili okur bol dua ve destek...
Aramızda var mı böyle iki çocuklu okurlar bilmiyorum umarım oradasınızdır ve beni yalnız bırakmazsınız...
Hep Buse Terim ile aynı yıl evlendiğim için oluyor bunlar :D O evlendi ben evlendim aynı yıl ilk çocuklarımızı kucağımıza aldık ve şimdi ikincileri de aynı yıl alacağız baştan yapmışım ben hatayı :D
İşte böyle sevgili okur bakalım neler olacak neler artık akışına bırakıyorum hayatımı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)